Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile Dışişleri Bakanlığı
İstanbul Temsilciliğinde Yeni Zelanda Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı
Winston Peters ile görüşme gerçekleştirdi. Görüşme sonrası ikili düzenlenen
toplantıda gündeme ilişkin basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
'Terörle mücadele gibi tehditlerin olduğu alanlarda
işbirliğimizi ilerletecek'
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Irak ziyareti ile
ilgili sorulan soruya cevap veren Fidan, “Cumhurbaşkanımızın 22 Nisan’da
yaptığı Bağdat ve Erbil ziyaretleri gerçekten Türkiye Cumhuriyeti Irak
İlişkileri açısından tarihi öneme haiz olmuştur. Bu ziyaret öncesinde çok
sistemli ve yoğun bir çalışma gerçekleştirmiştir. Bizim, özellikle
Cumhurbaşkanımızın Irak vizyonunda belli parametreler var. Bunların başında
Irak’ın yıllardır çatışmalarla, istikrarsızlıkla anılan bir ülke değil,
kalkınma hamleleriyle, elindeki potansiyeli kullanan siyasal istikrar ve bölge
ülkeleri ile entegre bir şekilde barışçıl komşuluk ilişkileri içerisinde olan
bir ülke olmasını bir her zaman için arzu ediyoruz. Bu vizyon doğrultusunda,
bizler neler yapabiliriz, hep bunun arayışı içerisinde olduk. Bu ziyarette ve
öncesinde yapılan çalışmalar, hem tehditleri hem fırsatları aynı anda masaya
yatıran her ikisine de sistemli, kurumsal, kalıcı çözümler getirme amacı
taşıyan bir ziyaretti. Öncesinde yapılan çalışmalarda başta terörle mücadele
olmak üzere su konusu, enerji konusu ve kalkınma yolu konusunda temel anlaşma
metinlerinin prensipte karara bağlanması konusu fevkalade önemliydi.
Cumhurbaşkanımızın ziyareti esnasında 26 anlaşma imzalandı. Bunlar; ekonomi,
enerji, terörle mücadele, su, gümrük ticareti gibi çok çeşitli alanlarda
imzalanan anlaşmalardı. Biz bundan sonra hem terörle mücadele gibi tehditlerin
olduğu alanlarda işbirliğimizi ilerletecek, hem de kalkınma yolu gibi çok somut
projelerle 2 ülke arasındaki ilişkileri daha iyi bir noktaya taşıyacağız. Erbil
ziyaretinde Cumhurbaşkanımız bölgesel yönetime destek mesajını yenilemiştir.
Orayla olan komşuluk ve dostluk ilişkimiz fevkalade önemlidir. Aynı zamanda
Cumhurbaşkanımız Erbil ve Bağdat arasındaki iyi istikamette seyretmesi konusunda
önem vermektedir. Bu iki şehir arasındaki ilişkinin iyi olması federal
başkentte bölgesel yönetimin ilişkilerinin iyi olması hem ülke istikrarı için
hem de bölge güvenliği için önemli” dedi.
Filistin konusunda soruları cevapladı
Filistin’in devlet olarak tanınması konusunda Türkiye ve
ortakları arasında yoğun bir işbirliği olduğunu belirten Bakan Fidan, “Diğer
taraftan Gazze ile ilgili soruya cevaben şunları söyleyebilirim bu konudaki
çalışmalarımız kesintisiz devam ediyor. Hem Türkiye olarak hem de uluslararası
toplum da bölgesel ortaklarımızla yaptığımız çalışmalar her geçen gün
diplomatik mevzi insani mevzi kazanarak savaşımıza, mücadelemize devam
ediyoruz. Bunların bir kısmı kamuoyunda görünüyor bir kısmı görülmüyor. Özellikle
devlet aktörleriyle yaptığımız çalışmalar gerçekten önemli bir yer tutuyor.
Filistin’in devlet olarak tanınması konusunda Türkiye ve ortakları arasında
yoğun bir iş birliği var. Hafta sonu Riyad’a yapacağımız ziyarette de işbirliği
teşkilatı Arap ligi tarafından oluşturulan temas grubunun diğer üyeleriyle bir
araya geleceğiz. Başka ülkelerle de bir araya gelip özellikle Filistin
devletinin tanınması konusunda başka neler yapılabilir onunla ilgili
çalışmalarımıza devam edeceğiz. Daha önce de söyledim eğer biz Filistin devleti
başta olmak üzere önemli siyasal adımlar atmada uluslararası toplumu harekete
geçirmekte başarısız olursak bu yaşadığımız 3. Gazze savaşı, ki en vahşi olanı,
ne son olacak? Dolayısıyla bizim kalıcı çözüm getirmek için var gücümüzle çalışmamız
gerekiyor. Diğer taraftan mevcut vahşetin durması insani yardımların sağlanması
için de mevcut dostlarımızla, müttefiklerimizle, uluslararası toplumla çok
alanda çalışıyoruz. Birleşmiş milletlerde arkadaşlarımız gece gündüz
çalışıyorlar, siyasi açıdan inanılmaz insanı bir çaba var. Sizin de gördüğünüz
gibi dünya başkentleri ayağa kalkmış durumda. Bir önceki basın toplantısı
vesilesiyle söylediğim gibi artık İsrail’in Gazze’ye işgali ve oradaki
insanları öldürmesi, şehit etmesi, 35 bin insanın kanına girmesi meselesi ve
işgale olan direniş artık İsrail ve Filistin arasındaki savaş olmaktan çıkmış
dünyada ezenle ezilenlerin mücadelesi haline dönmüştür. Uluslararası sistemin
kurucularıyla uluslararası sistem tarafından ezilen ve dışlanan aktörler arasındaki
mücadeleye evrilmiştir” şeklinde konuştu.
'İki devletli bir çözümü desteklemeye devam ediyoruz'
Filistin konusunda 2 devletli bir çözümü desteklediklerini
ifade eden Winston Peters ise, “Çanakkale ve bu 100 yıldan daha uzun bir süre
önce gerçekleşen olaylar genç bir ülke için felaketti. Bu felaket, şu anda bir
ulus devlete dönüştü. Çok güçlü bir siyasi politika, dış politikayı da takip
etti. Bu bize tek bir mesaj veriyor. Bu bölgedeki cömertlik, Mustafa Kemal
Atatürk’ün bize göstermiş olduğu cömertlik çok takdir ediliyor Yeni Zelanda
halkı tarafında. Filistin Devleti ile ilgili olarak biz çok uzun zamandır iki
devletli bir çözümü desteklemeye devam ediyoruz. Ancak bunu savaşın bugün sona
ermesi çağrısını da tekrar ediyoruz. Bunu kalıcı bir barış için gerçekleştirmek
istiyoruz. Geçici bir şey değil, 5-6 ay sonra tekrar gerçekleşecek bir çatışma
değil, kalıcı bir çözüm olması gerektiğini düşünüyoruz. Filistin Devleti ile
ilgili olarak ülkelerin büyük bir kısmından farklı düşünmüyoruz” ifadelerini
kullandı.