Filistin Kızılay’ı da İsrail saldırılarının Refah kent
merkezinde yoğunlaştığını ve saldırılarda sivillerin evlerinin de hedef
alındığını duyurmuştu.
Yerel kaynaklar, İsrail ordusunun savaş uçakları, yoğun
topçu atışı ve savaş gemileriyle denizden açtığı ateşle eş zamanlı olarak
yaklaşık 40 hava saldırısı düzenlediğini, özellikle yerinden edilen
Filistinlilerin barındığı çok sayıda evi ve camiyi hedef aldığını söylemişti.
Tesnim’e konuşan Batı Asya'daki gelişmeleri takip eden
uzmanlardan Seyyid Rıza Sadr Hüseyni, Siyonist İsrail ordusunun Refah’daki
sivil katliamı hakkında, “Son dört aydır dikkat edilmesi gereken en temel
konulardan biri Siyonist rejimin Gazze'ye yönelik saldırılarını mantıksız ve
öfkeyle sürdürmesidir. Bu eylemler savaş kuralları ile karşılaştırılamaz. Bu
kapsamda Gazze halkını katleden Siyonist rejim kendi varlığı için şeytanın
aklının dahi alamayacağı her türlü eylemi yapıyor ve Refah meselesi de bunun bir
istisnası değildir.” dedi.
Tesnim muhabirinin “Bazı analistler Siyonist rejimin
Refah'taki saldırısının amacının Filistinlileri Mısır'a zorla göç ettirmek
olduğuna inanırken, bazıları da Tel Aviv'in ateşkes müzakereleri ve Siyonist
esirlerin serbest bırakılması konusunda Hamas'a baskı uygulamak istediğine
inanıyor. Siz bu görüşleri nasıl değerlendiriyorsunuz.” şeklindeki sorusuna
Sadır Hüseyni, “Tamamen nefretten kaynaklanan rejimin akıl dışı eylemleri,
Gazze halkının göçe zorlamak veya direnişe baskı yapmak gibi bazı hedeflerine
ulaşmak için uyguladığı şartları yaratıyor, ancak bu tür eylemler mantıksız
olduğundan, Siyonist rejim aradığı hedeflere ulaşmayacak, hatta ters sonuçlar
verebilir.” cevabını verdi.
İranlı Uzman, Mısır'ın Camp David Anlaşmasını iptal etme
tehdidine atıfta bulunarak; “Şimdi Mısır, Camp David Anlaşmasını tek taraflı
olarak iptal edebilecek bir durumda değil, elbette imzalanmasından 45 yıl
geçti. Bu konu, uzlaşmacı tarafların Siyonist rejimin gerçek huyunu 45 yıllık
bir gecikmeyle fark ettiklerinden duydukları üzüntünün bir göstergesidir.
Burada şunu belirtmeliyim ki, Siyonist rejimin uzlaşı ve anlaşmaya layık
olmadığını savunanların sözleri bugün kanıtlanmıştır. Zira bu rejim de ABD gibi, hiçbir anlaşmaya
uymuyor ve çıkarlarının risk altında olduğunu düşündüğünde tüm anlaşmaları
ihlal ediyor.” değerlendirmesinde bulundu.
Sadr Hüseyni, İsrail ordusunun Refah'a yönelik
saldırılarının devam etme ihtimali hakkında şunları kaydetti:
‘’Siyonist İsrail’in son dört aydaki davranışı mantığa
dayanmadığı için rejimin gelecekteki eylemleri tahmin edilemez. Siyonist
rejimin yaralı bir yılan gibi olması nedeniyle öngörülemeyen eylemlerde
bulunması da mümkün.’’
Siyonist ordusunun Gazze Şeridi'ndeki akıl dışı eylemlerinin
dünya kamuoyu ile işgal altındaki Filistin topraklarında yaşayanların büyük
tepkisine yol açacağına inandıklarını belirten Sadr Hüseyni, ‘’Siyonist rejimin
eylemleri, işgal altındaki bölgelerde yaşayanların, özellikle ateşkes
çağrısında bulunan esir ve kayıp kişilerin ailelerinin, esir takası anlaşması
için Netanyahu kabinesine daha fazla baskı yapmasına ve taleplerini her gün
protesto gösterilerinde dile getirmesine neden olur. Bölgenin geleceğine dair
net bir öngörü bulunmamakla birlikte Siyonist rejimin eylemlerinin sonuçta
işgal altındaki topraklarda yaşayanların direncinin azalmasına ve Filistin
halkının zaferine yol açacağı söylenebilir.’’ ifadelerini kullandı.
İranlı Uzman Sadr Hüseyni, Siyonist rejimin Refah
saldırısına tepki gösteren Amerika'nın tavrına dair, “Washington ve Tel Aviv
arasında stratejik anlaşmazlık söz konusu değil. Onların bazı taktikleri
kullanma yöntemi birbirlerinden farklı olabilir, sadece bunlar medyaya
yansıdı. Siyonist rejim, yaşadığı
şiddetli sinir baskısından dolayı dünyanın vereceği tepkiyi doğru bir şekilde
tahmin edemiyor, ancak ABD Siyonist rejimin Gazze halkına yönelik baskısının
artması sonucu Amerika ve dünyanın diğer bölgelerinde Siyonistlere karşı
kontrol edilemeyen olaylar yaşanacağını ve Siyonist rejimin çöküş hızının
artacağını hissediyor.” yorumunu yaptı./tesnim