Sözlerinin başında Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin (TBMM)
2021 yılını İstiklal Marşı Yılı olarak ilan ettiğini belirten Erdoğan,
"Biz 'tek millet, tek bayrak, tek devlet' dedikçe yüzlerini
buruşturanların, biz 'büyük ve güçlü Türkiye' dedikçe kulaklarını kapatanların
İstiklal Marşı'na sahip çıkması mümkün değildir" dedi.
Erdoğan, şöyle devam etti:
Aziz milletim, salgın döneminde en çok konuşulan konulardan
biri gıda üretimi ve sürdürülebilir olmasıdır. Bugünkü anlayışla 1 asır
sonrasıyla çok farklılık çıkacağı ortadır. Şimdiden kiralanan toprak miktarı
ülkemizin yüz ölçümünün 3 katına ulaşmıştır. Bir kez daha altını çizerek ifade
etmek istiyorum.
Toprak kiralamaktaki amaç bugünün ihtiyaçlarını karşılamak
değil, yarım asır sonrasının planını yapmaktır. Türkiye olarak biz de toprak
kiraladık. Dünyanın başka hiçbir yerinde hükümetlerin böyle ithamlara maruz
kaldıklarını göremezsiniz. Çiftçilerimizi, üreticilerimizi insanımızı bize
karşı kışkırtmak için tamamı yanlış söylemlerle gündem oluşturmaya çalışan bu
zihniyeti çok iyi tanıyoruz. Türkiye'nin nereden nereye geldiğini anlatmadan
önce soframızda eksikliğini hissetmediğimiz, yüreği tertemiz çiftçilerimize
şükranlarımı sunuyorum. Üreticilerimize hakkını teslim etmek için 18 yıldır
çalışıyoruz.
Türkiye'nin Avrupa'dan Asya'ya uzanan toprakları kendi
imkanlarını karşılayacak bir imkan sağlıyor. Son dönemde yaptığımız altyapı
sayesinde ülkemiz önemli bir ihracatçı konumuna gelmiştir. Türkiye, geçtiğimiz
18 yılda, tarımsal milli gelirini 37 milyar liradan 278 milyar liraya
yükselterek, Avrupa'da ilk sıraya yükselmiştir.
Geçtiğimiz yıl 197 farklı ülkeye tarımsal ürün ihraç ederek,
18 milyar gelir elde ettik. Un ihracatında dünyada 1. makarna ihracatında 2.
sıradayız. Çiftçimize verdiğimiz destekleri bu dönemde 12 kat arttırarak,
bitkisel üretimimizi 124 milyon tonla Cumhuriyet tarihinin en yüksek seviyesine
çıkardık. Tarımsal üretimdeki artış kendi kendine gelişmedi. Bunun için
destekler yanında çok büyük suluma projelerini hayata geçirdik. Biz son 18
yılda sulama amaçlı 600 baraj, 423 gölet 1457 sulama tesisi yaparak
milletimizin hizmetine sunduk.
Toprak nedir, çiftçi ne iş yapar, üretim nasıl yapılır,
bilmeyenler ağızlarını her açtıklarında saman ihracatından bahsedenler aslında
cahilliklerinden bahsediyorlar. Saman ihracatımız, 84.5 bin ton geliri de 14
milyon dolardır. İthalat dedikleri saman bin 953 tondur. Söyledikleri sadece
yalan, iftira ile belki günü kurtarmak mümkündür ama bu tarzın ne çiftçiye ne
de ülkemize bir faydası vardır.
Mesela AİHM aykırı bir karar sergiledi. Biz de çıktık 'Bu
karar hukuki değil siyasi bir kara, izin veremeyiz' dedik. Vay efendim sen
nasıl böyle bir şey söylersin. Kendileri böyle işlerde yetki sahibi olsalar,
ellerinde insanların kanı olan bu terörist destekçisini hemen serbest
bırakacaklar. Lafa gelince her fırsatta Atatürk'ün partisiyiz diye övünen bu
kişiler kendilerine 'Mustafa Kemal'in askerleri değil it sürülerisiniz' diyen
yöneticisine bile ses çıkaramamışlardır.
İngiltere ile serbest ticaret anlaşması imzalama aşamasına
geldik. Yarın bu anlaşmanın imzaları atılıyor.
Hiç şüphesiz salgın döneminde dünyanın geri kalanı gibi
herkesin umudu aşı çalışmalarıdır. Aşı tedarik ve geliştirme çalışmalarının
gerisinde kalmamız kesinlikle mümkün değildir. Tüm aşı çalışmalarını yakından
takip ediyor, neticesine göre anlaşmaları yapıyoruz.
Çin'den sipariş verdiğimiz aşıların yılbaşından önce
ülkemize gelmesini ümit ediyoruz. Almanya'dan gelecek aşılarını ocakta
ulaşacağını umut ediyoruz.
Konunun her gündeme gelişinde ilgili bakanlıklarımıza
aşıların yakından takip edilmesi konusunda kesin talimat veriyorum. İnşallah
kendi üretimimiz olan aşıyı en kısa sürede milletimizin hizmetine sunmakta
kararlıyız.
Okullarımızdaki yüz yüze eğitime verdiğimiz arayı, 15 Şubat
2021'e kadar uzatıyoruz."