Ertuğrul, şu anda mutasyonlu virüsün Türkiye'de olduğunun
bilindiğini belirterek, "Aslında farklı mutasyonlardan da söz etmek
gerekiyor. Bir tanesi İngiltere'de ortaya çıkan mutasyon. Bu, şu anda gerçekten
İngiltere'yi ve Avrupa'yı zorlayan bir mutasyon. Bir diğeri ise Güney
Afrika'da, diğeri de Brezilya'da ortaya çıkan mutasyon. Bunların içerisinden
'en riskli olanı hangisi?' diye sorarsanız, sanki Güney Afrika'da ortaya çıkan
varyant daha riskliymiş gibi gözüküyor" diye konuştu.
Üç mutasyonun da ortak bir özelliği olduğunu söyleyen
Ertuğrul, "Ancak üçünün de ortak bir özelliği var. Virüsün hücrelerimize
yaptığı ufak değişiklik sonucu daha iyi yapışması. Bilimsel olarak da
kanıtlanmış bir durum. Yeni virüs Bu
nedenle çok daha hızlı ve çabuk yayılabiliyor. Fakat öldürücülüğü konusunda
henüz daha tam kanıtlar yok. Sadece İngiltere'de biraz daha öldürücü olabileceği yönünde ön
rapor var. Türkiye'de artık İngiltere'deki 'suşun' olduğunu ve yayılmaya
başladığını biliyoruz. Bu risk, önümüzdeki aylarda bizi bekliyor"
ifadesini kullandı.
'Okulların açılması 15 Şubat'ta zor görünüyor'
Okullarda 15 Şubat’ta yüz yüze eğitime geçilmesinin erken
olduğunu ifade eden Prof. Dr. Ertuğrul, "Kısıtlamalar devam etmeli ve biz
her türlü önlemi alarak belki de yüz yüze eğitime geçmeyi zorlamalıyız. Fakat
şu anki durumda özellikle de birkaç gündür olguların artış eğiliminde de olduğu
düşünüldüğünde 15 Şubat biraz zor gibi görünüyor" diyerek, şunları
söyledi:
"Şu anda pandeminin belki de üçüncü dalgasına doğru
gidiyoruz. Ben olaya, sadece sağlık açısından bakabiliyorum bir hekim
olduğumdan dolayı. Sağlık açısından baktığımız zaman da iki unsur önemli.
Birincisi insanların hasta olmasını engellemek. Bunun yöntemi iki tane. Ya
aşıyla engelleyeceğiz ya da virüsün toplum içerisindeki dolaşımını
engelleyerek. Bu da kısıtlama anlamına geliyor zaten, bu şekilde
engelleyeceğiz. Diğeri de hasta olan insanları tedavi etmek. O kısmı çok daha
zor. Çünkü özellikle risk grubundaki insanlar, hasta oldukları zaman ölüm
oranları çok yüksek oluyor, yoğun bakımlarda gerçekten büyük sıkıntı yaşıyoruz.
Hastaları izlemekte çok büyük sıkıntı yaşıyoruz. Şunu söyleyebiliriz. Risk
grubunun, yani 65 yaş üzerinde olanların aşılanması tamamlandıktan sonra ve
altta yatan hastalığı olanların da aşılanması tamamlandıktan sonra belki ondan
sonra adım adım kısıtlamalarda bir serbestliğe geçilebilir. Çünkü diğer
sağlıklı erişkin yaş grubu ve çocuk grubumuz aslında hastalığın çok ciddi
geçmediği, hafif atlatıldığı grup. Bunu izlemeye bırakarak belki adım adım bir
serbestleşme düşünülebilir."