Açıklamadan öne çıkanlar şu şekilde:
S-400 kararı bir gecede alınmadı. Biz bunu ABD'li
mevkidaşlarımıza anlattık. Bizim S-400 anlaşmasını imzalamamız CAATSA
yaptırımlarından yaklaşık 4 ay öncedir. Hukuki açıdan bakılırsa söyledikleri
tutarsız oluyor. ABD tarafı bu konuda şimdiye dek herhangi bir müzakereye
girmeyeceklerini söyledi. Türkiye, Rus S-400 sistemleri konusunda geri adım
atmayacak.
Çözüm yollarımızı önererek müzakere halinde olacağız.
Önümüzdeki haftalarda Cumhurbaşkanımızın Biden ile bir görüşmesi olabilir.
(Osman Kavala) ABD'nin bu yargı sürecine saygı göstermesi
gerekir. Devam eden bir süreç var. Dışişleri Bakanlığımız buna gerekli cevabı
verdi.
Biden yönetimi yeni adımlar atacaklarını söylediler. İlk
teması geçen hafta ben yaptım ABD tarafıyla. Ortak hareket edebileceğimiz konuları
konuştuk. S-400 ve F-35 konularını, FETÖ ve PYD/YPG desteğini de görüştük.
CAATSA yaptırımlarını da ele aldık. Bunlar ABD ile ilişkilerimizi geriyor. Bu
konular Obama döneminde başladı, Trump döneminde devam etti. Türkiye ile
ilişkilerini önemsediklerini görüyoruz. Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı
Jake Sullivan ile önümüzdeki günlerde yine görüşmelerimiz olacak.
Cumhurbaşkanımızın kararlı duruşu olmasa Suriye'nin
kuzeyinde PYD/YPG'nin terör koridoru oluşacaktı. ABD'nin PYD/YPG desteği artık
sonlanmalıdır. FETÖ'ye desteği bitmelidir.
Kongre'yi basanlara terörist dediler. ABD'nin artık bu
gerçeği görmesi lazım. Türkiye'nin ulusal güvenlik noktalarını bilmesi lazım.
FETÖ konusunda da adım adım mesafe alacağımızı düşünüyorum. PKK/YPG ve FETÖ ile
mücadele bizim için ulusal güvenlik meselesi.
Stratejik fotoğrafı doğru bir perspektifle okuduğumuzda bir
mesafe alacağımızı düşünüyoruz. 'Neden Rusya ile böyle bir anlaşma
yapıyorsunuz' meselesine dönüştü. Rusya bizim coğrafyamızın önemli bir aktörü.
Nasıl ilişki kurduğunuz önemli. Çözüm yollarımızı önererek müzakere halinde
olacağız. Önümüzdeki günlerde iki ülkenin dışişleri bakanları görüşecek.
Önümüzdeki haftalarda Cumhurbaşkanımızın Biden ile bir görüşmesi olabilir.
Yunanistan ve Kıbrıs
25 Ocak'ta istikşafi görüşmelerin 61. turuna İstanbul'da
başladık İlk toplantımız gayet iyi geçti. Diplomasiye Cumhurbaşkanımız fırsat
verelim dedi. Miçotakis'in açıklamaları tahrikkardır. Dünkü açıklamaları daha
yapıcı oldu, umarım bu devam eder. Rumlara ve Yunanistan iç kamuoyuna bir mesaj
verdi.
Türk askeri Kıbrıs'ta barışın garantörüdü olarak oradadır.
Garantör olarak orada olmaya devam edeceğiz. Temel tezimiz, 40 küsür yıldır
devam eden müzakereler sonuç vermedi. 2 toplumlu bir federal devlet kurulsun
modeli kuruldu. Bunlar hep konuşuldu. Tarihe bakarsanız görüşmelerde masadan
kalkan giden Rum tarafı oldu. Kıbrıs
Türkleri üzerine ambargo devam ediyor. Bir 10,20,30 yıl daha konuşarak neden
vakit kaybedelim? Bu sadece Türkiye'nin değil KKTC'nin talebi.
2 devletli çözüm fikrinden neden çekiniyorsunuz diye
soruyorum. Kıbrıs Türk tarafının adını deklarasyonlarda geçirmekten
korkuyorsunuz. BM çatısı altında bu konu konuşulur hale gelecek. 5+1 konusu
görüşülecek. Artık 2 devletli çözümü konuşuyor olacağız. Rum tarafı kendisini eşit
görmüyor, üstün görüyor.
AB ile son dönemde
Doğu Akdeniz, Yunanistan ve birçok konuda yoğun bir trafiğimiz var.