İlk olarak yeni tip koronavirüse (Kovid-19) karşı devam eden
aşılama sürecine değinen Erdoğan, şunları söyledi:
"Tabii ben şu an itibariyle Bakanımızın açıklamasını
bizzat kendisinden dinlemiş değilim fakat süreç ne getirir ne götürür tam
göremiyoruz. Temenni ediyoruz ki yaz mevsimine çok daha huzurlu şekilde girmiş
olalım. Bizim Çin'le yaptığımız ilk anlaşma 100 milyon faz aşıydı. 50 milyon
faz aşı bize henüz ulaşmış değil. Şubat sonu bize ulaşacaktı.
50 milyon aşıyı süratle bekliyoruz. 50 milyon faz aşı bize
henüz ulaşmış değil. Şubat sonu bize ulaşacaktı. 50 milyon aşıyı süratle
bekliyoruz. Mayıs - haziran gibi
bitirmeyi temenni ediyoruz. 1 milyon 400 bin BioNTech aşısı elimize ulaştı.
Rusya ile olan görüşmelerimiz devam ediyor. Rusya'dan da yine aynı şekilde aşı
gelmesi itibarıyla bu bizi rahatlatacak."
'İrticai faaliyet farklı bir olay, terörle iltisaklı olay
farklı bir olay'
Milli Savunma Bakanlığı'nın (MSB) odağında olduğu
tartışmalarla ilgili olarak konuşan Erdoğan, "Muhalefetin bu tür
eleştirilerine alışığız. İrticai faaliyet farklı bir olay, terörle iltisaklı
faaliyetler ayrı bir olay. Bakanlık veya bakanlıklarımız bu tür yönetmelikleri
zaman zaman ülkemizin veyahut da ordumuzun huzuru için yaparlar ve bu da bu
vesileyle atılmış bir adımdır, alınmış bir karardır" ifadesini kullandı.
'Meclis'in alacağı bir karar falan değildir, muhalefet bu
işleri bilmiyor'
Erdoğan, Türkiye'nin İstanbul Sözleşmesi'nden çekilmesine
muhalefet kanadından yöneltilen açıklamaları da değerlendirdi. "Meclis'in
alacağı bir karar falan değildir. Muhalefet bu işleri bilmiyor. Bilseler böyle
bir lafı yapmazlar. Cumhurbaşkanlığı'nın attığı adım tamamen yasaldır"
diyen Erdoğan, şunları kaydetti:
"Uluslararası anlaşmaların altında mıdır üstünde mi
bunları konuşmak havayı bulandırmaktan başka bir şey değildir. 3 ay sonra
bununla ilgili kararını onlar da açıklayacaktır. Bizler de buradan çıkmış
olacağız. Bu bizimle alakalı değil, biz kararımızı verdik. Gireriz ve
girdiğimiz gibi de çıkarız. Kimse ne önünü ne arkasını karıştırmasın. Bu iş de
böylece bitmiştir."