Türkiye piyasaları,
TL’nin dolar karşısındaki değer kaybını üzüntüyle takip ederken, dünyadan da
Türkiye’deki duruma ilişkin yorumlar gelmeye devam ediyor. Son olarak İngiltere merkezli yayın yapan
Economist dergisi, Türkiye’deki dolar/ TL durumu hakkında flaş yorumlara imza
attı. BBC’de yer alan habere göre İki
yılda, Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası'nın (TCMB) üç başkanının
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından görevden alındığını hatırlatan
Economist, TCMB'nin bu niteliğiyle "Guinness Rekorlar Kitabı'na girmeye
aday" olduğunu savundu.
"Türk Lirası,
pazartesi günü Asya piyasalarında dolar karşısında yüzde 15'ten fazla değer
kaybetti. Analistler yeni bir döviz krizi için alarm zillerini çaldı. İstanbul
Menkul Kıymetler Borsası yüzde 9'dan fazla düştü" ifadeleriyle ekonomik
durumu aktaran Economist'teki değerlendirmede şu ifadeler yer aldı:
“AĞBAL’IN
POLİTİKASININ GERİYE ÇEVRİLMESİ AN MESELESİ”
"Ağbal'ın görevden
alınması benzerleri arasında en dramatik örnek oldu. Uzun bir gecikmenin
ardından 18 Mart'ta yapılan faiz artırımı, Merkez Bankası'nın Erdoğan
hükümetinin bir uzantısı olmaktan daha fazlası olduğuna yönelik yatırımcılarda
umut yaratmıştı. "Ancak umutlar
suya düştü. Ağbal'ın politikasının geriye çevrilmesi an meselesi. Dört yılda
dolar karşısında yarı yarıya değer kaybeden ve son süreçte bir nebze soluk alan
Türk Lirası yeniden uçurumun kenarında.
"Ağbal'ın enflasyonu dizginlemek için sıkı tedbirler uygulama
gayreti umutları yeşertmişti. Erdoğan tek bir imzasıyla bu umutları ve para
biriminin değerini yeniden zora soktu."
Derginin görüşlerine başvurduğu Bluebay portföy yönetimi şirketinin
stratejisti Timothy Ash, "Bu neredeyse Brexit kadar kötü bir karar. Ülke
tarihinde benim hatırlayabildiğim en kötü kamu politikası kararı" yorumunu
yapıyor.
"KAVCIOĞLU FAİZ
DÜŞÜRME GÖRÜŞÜNÜ BENİMSİYOR"
Economist'te yer alan
yazıda, TCMB'nin yeni başkanı Prof. Dr. Şahap Kavcıoğlu'nun faizle ilgili
görüşlerine de yer veriliyor:
"Merkez Bankası'nın yeni başkanı Şahap Kavcıoğlu hafta başında
yaptığı açıklamada, geçtiğimiz ay yüzde 15,6 düzeyiyle alarm veren enflasyonla
mücadeleyi sürdüreceğini duyurdu. Ancak bu açıklama yatırımcıları etkilemekten
uzak görünüyor. Çünkü Kavcıoğlu da şimdiye kadar Erdoğan'ın uzun
zamandır savunduğu ancak önde gelen ekonomistlerin alay ettiği 'enflasyonla
mücadele için faizi düşürme' görüşünü benimsiyordu.
"Kavcıoğlu
geçtiğimiz ay bir gazetedeki köşesinde, 'Merkez Bankası'nın yüksek faiz
politikasında ısrar etmemesi gerekir. Dünyada faizler sıfıra yakınken bizde
faiz artışına gitmek ekonomik sorunları çözmeyecektir. Çünkü faiz artışları
dolaylı olarak enflasyonun artmasına yol açacaktı' görüşünü
savunmuştu."
Economist'e göre,
"Piyasaların verdiği sert yanıt Erdoğan'ı bir durup düşünmeye sevk edebilir." Dergiye görüş veren portföy yönetimi
şirketi GAM'ın yatırım direktörü Paul McNamara, "Benim tahminimce Erdoğan
bu ölçüde dış borcu olan bir ülkenin, arzu ettiği gibi düşük faizler belirleme
serbestisine sahip olmadığını bir şekilde anlayacak" diyor: "Erdoğan ve Merkez Bankası gönülsüz de
olsa piyasalara teslim olacak. Taşıyabileceklerinden daha büyük yükü
sırtlandıklarını fark etmeleri gerekiyor."
Dergide yer alan yazıya
göre, durumun fark edilmesi bir miktar zaman alabilir. Türkiye geçici tedbirlere
başvurabilir ve faiz indiriminin yolunu açmak için milyarlarca dolar
harcayabilir. Finans şirketi Societe
Generale'den Phoenix Kalen, bunun kazanılamaz bir savaş olduğu görüşünde.
Merkez Bankası'nın döviz rezervlerinin tükendiğini ileri süren Kalen, "Bu,
vaziyeti değiştirmeyecek. Bence yeni bir döviz krizine doğru gidiyoruz"
diyor.