Adalet Bakanı Abdulhamit Gül'ün “Siz doğru kararı verin
de isterse tufan kopsun” söyleminin kolay kurulacak bir cümle olmadığını
söyleyen Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, “Bugün Adalet
Bakanı da Türkiye'de adalete ihtiyaç duyuyor.” ifadelerini kullandı.
AK Parti'nin kendi menfaatinin gerektirdiği şekilde
hareket ettiğini ifade eden Karamollaoğlu, şunları söyledi:
“Adaleti sağladık diye bir kanaate kapılıyorlar. Adalet,
bugünkü gibi sağlanmaz. Adalet, hakkı üstün tutmaktır. Hak üstün
tutulmazsa ve haklının hakkı teslim edilmezse siz hangi türküyü söylerseniz
söyleyin bunun adaletle hiç alakası olmaz. Bugün bizim Türkiye'de
çektiğimiz sıkıntının temelinde bu var. Baskıcı rejimler, kendilerinin adil
olduğunu söylerler ama bu adalet değil. Türkiye'de bugün maalesef en çok
yara alan kurum, adalet kurumudur. Adalet olmazsa, huzur olmaz. Adalet olmazsa,
insanlar kendilerini emniyette hissetmezler. Güç, hakkın önüne geçer.
Temel olarak haklı olan güçlü olmalıdır. Güçlü olan 'haklıyım derse'
orada adalet yok demektir. İktidar ve iktidar yanlıları, uyguladıkları
politikaların haklı olduğunu söylüyor. Sayın Cumhurbaşkanı son zamanlarda
hamleler yaptıklarını söylüyor. Önce Cumhurbaşkanının kendi zihniyetini
değiştirmesi gerekir. Eğer birisi kalkar, iktidarın yanlış yaptığını söylerse
ve siz de kalkıp onu cezalandırmaya kalkarsanız orada adalet olmaz. Mahkemeler,
tutukluluk halini kural haline getirirse burada adalet işliyor diyemezseniz.
Tutukluluk, bir tedbirdir, ceza değildir. Ümit verici olan tek şey sayın
Cumhurbaşkanının adalet konusunda 'reform yapacağız' söylemleridir. Bu
açıklamalar, bir işlevin yanlış gittiğine işaret olarak yorumlanırsa,
sevindirici. Ben, sayın Adalet Bakanının söylemlerini çok önemsiyorum.
Hakimlere 'Adil karar verin, ardından isterse tufan kopsun' diyor. Bu doğru ve
önemli. Tufan kopmasına bir kenara bırakın, en ufak bir tenkite dahi tahammül
yoksa orada adaletin varlığından söz edilemez. 19 yıl iktidarda kalan bir
parti 'Şimdi karar verdik, adaleti uygulayacağız bundan sonra' diyorsa,
bundan önce adaleti uygulamamışlar demektir. Bir pişmanlık ifade ediliyor.
Bundan sonra atılacak adımlara bakacağız ve söylemlerinde bu arkadaşların
samimi olup olmadığını göreceğiz. Adalet, güzel bir mefhum olarak
algılanamaz. Adalet yaşanır. Adaleti uygulayacak olan hakimler ve adalete
konuları götüren savcılar önce kalplerinde ve zihinlerinde adaleti
uygulamaya kararlı olacaklar. O teminat onlara verilecek. Hakimler de yanlış
yapabilir ama o yanlışı düzeltebilmek yine o sistem içinde yapılmalı.
Anayasa Mahmekemesi bir karar veriyor. AYM kararları, herkesi bağlar,
Cumhurbaşkanı ve meclis de dahil. Bugün Türkiye'de adalet sağlam ellerdedir
diyemeyiz ama ben sayın Adalet Bakanının çıkışlarını ümit verici
görüyorum. Kendisi çırpınıyor. Yanlışlıkları görüyor. 'Siz doğru kararı
verin de isterse tufan kopsun' ifadesini kullanmak kolay mı? Bu adalete duyulan
ihtiyacın yansıtılmasıdır. Bu söylemler gösteriyor ki, Adalet Bakanı da
adalete ihtiyaç duyuyor.”