Programda Türkiye’nin ABD'nin bir müttefikine ait topraklara
dönük bir askeri harekat düzenlediğini söyleyen sunucuyu "Böyle olmadı.
Türkiye'nin işgal ettiği, giriş yaptığı ülke Suriye'dir. Egemen bir ülke"
diyerek düzelten Pompeo, hemen ardından "Kürt dostlarımızla, SDF'le, Fırat
nehri boyunca işbirliği yaptık" dedi.
Ateşkesle birlikte çok sayıda hayatın kurtarıldığını savunan
Pompeo, bu hayatlara yalnızca Suriye Demokratik Güçleri üyelerinin değil
bölgedeki etnik azınlıkların da dahil olduğunu belirtti.
Sunucunun ABD’nin karşı çıktığı halde Türkiye’nin harekat
düzenlediği ve buna ekonomik yaptırım dışında askeri bir karşılık verilip
verilmeyeceği sorusu üzerine Pompeo, Trump’ın bu konudaki karar verme
yetkisinin önüne geçmek istemediğini söyledi ve Suriye’yi daha önce kimyasal
silah iddialarının ardından bombaladıklarını hatırlattı.
Pompeo “Dünya bilmeli ki bunu yapmaya devam edeceğiz.
Amerikan çıkarları uğruna ya da dünyadaki temel normlar gerektirirse tüm
güçlerimizi kullanırız. Siz ekonomik güçlerden söz ettiniz. Bunu kullanırız,
diplomatik güçlerimizi de kullanırız. Bunlar bizim tecihimiz. Savaş yerine
barışı tercih ederiz. Ama kinetik ya da askeri eylemi gerektiren bir olayda
bilmelisiniz ki Başkan Trump tamamen harekete geçmeye hazırdır” dedi.
Erdoğan’a ne kadar güveniyorsunuz sorusuna ise Pompeo
“Bildiğiniz gibi ben asla güvenden bahsetmem. Ben her zaman yakın çalışma
içinde olduğumuzu, diplomatik yeteneklerimizi kullandığımızı garantiye almaktan
bahsederim. Şunu bilmelisiniz ki Amerika ile uyumsuz işler yapan başka NATO
ülkeleri de var. Biz NATO müttefikleriyiz ama bu her zaman anlaştığımız
anlamına gelmez. İran ile nükleer anlaşma konusunda NATO ortaklarının çok
farklı yaklaşımları oldu” dedi.