Türkiye ile Yunanistan arasında NATO'da kurulan ayrıştırma
usulleri mekanizması hakkında bir soruyu yanıtlayan Stoltenberg, Doğu
Akdeniz'deki gelişmelerle ilgili endişelerinin devam ettiğini, bu nedenle
çatışmayı önleme ve gerilimi düşürmeye yönelik çalışmalar yaptıklarını aktardı.
Oruç Reis araştırma gemisinin Antalya Limanı'na döndüğünü
öğrendiğini belirten Stoltenberg, "Bu, gerginliği düşürmeye yardımcı
olacaktır ve ayrıştırma konusunda da ilerleme sağlanmasını
kolaylaştıracaktır" dedi.
'Hem Türkiye hem Yunanistan'ın kabul edeceği yollar
bulmalıyız'
Stoltenberg, Türkiye ve Yunanistan arasında kurulan
mekanizmayla olayları ve kazaları önleyecek bir iletişim hattının
oluşturulduğunu, iki ülkenin milli bayramlarında bazı tatbikatları iptal
ettiğini hatırlatarak, şunları kaydetti:
"Bu mekanizmayı nasıl güçlendireceğimizi ve olaylarla
kazaların oluşma riskini düşürmeye yönelik öneriler sundum. Hem Türkiye hem
Yunanistan'ın kabul edeceği yollar bulmalıyız. Bu konu hakkında çalışmaya devam
edeceğim çünkü benim için önemli olan müttefikler arasında farklılıklar
olduğunda, NATO'nun bunları oturup konuşmak, anlaşmazlıkları ele almak ve doğru
yönde olumlu adımlar bulmak için bir platform sunduğunu göstermek.
NATO'daki ayrıştırma usulleri Türkiye ile Yunanistan
arasındaki esas sorunların ele alınacağı müzakerelerin başlamasına da yol açar.
Bu konuda Almanya ve bazı başka ülkeler çalışmalar yürütüyor. NATO, bu
müzakerelerin parçası değil ama bu çabaları kuvvetle destekliyor."
'Kimse Afganistan’da gerektiğinden fazla kalmak istemiyor'
Stoltenberg, "Afganistan’a 11 Eylül terör saldırısının
ardından ABD’ye destek olmak için girdik. Amacımız, ülkelerimizi hedef alan
uluslararası teröristlerin Afganistan’ı tekrar bir platforma dönüştürmesini
engellemekti" ifadesini kullandı.
Afganistan’ın son 20 yılda önemli ilerleme kaydettiğini
belirten Stoltenberg, barış için önemli bir fırsat yakalandığını ancak durumun
hassasiyetini koruduğunu söyledi.
Stoltenberg, barış süreci çerçevesinde Afganistan’daki
mevcudiyetin uyarlandığını kaydederek, ABD’nin ülkedeki asker sayısını azaltma
kararı aldığını ancak NATO’nun misyonunun sürdüğünü dile getirdi.
Afganistan’da halihazırda 11 bin askerin bulunduğunu,
bunların yarısından fazlasının Avrupalı müttefik ve ortaklardan oluştuğunu
kaydeden Stoltenberg, şöyle devam etti:
"Hiç kimse gerektiğinden fazla Afganistan’da kalmak
istemiyor. Gelecek aylarda, sahadaki duruma göre mevcudiyetimizi gözden
geçireceğiz. Zor bir durumla karşı karşıyayız. Ülkeden ayrıldığımızda
Afganistan’ın teröristler için tekrar güvenli bölgeye dönüşme riski bulunuyor.
Eğer kalırsak, uzun bir misyon ve yeniden çatışmayla karşılaşabiliriz."
Taliban’ın saldırılarını kınayan Stoltenberg, tüm taraflara
"barış anlaşması şartlarına uyma" çağrısını yineledi.
'Rusya, askeri mevcudiyetini artırıyor'
Rusya’nın askeri yığınağını artırması iddiaları konusunda
ise Stoltenberg, Moskova’nın nükleer cephanesini modernleştirdiğini ve Suriye
ile Libya dahil komşu bölgelere daha fazla asker sevk ettiğini ifade etti.
Stoltenberg, "Aynı zamanda Belarus ve Dağlık Karabağ
bölgelerindeki kriz nedeniyle Rusya’nın artan mevcudiyetini gözlemliyoruz"
dedi.
Dışişleri bakanlarının bu çerçevede Rusya’nın artan askeri
faaliyetlerini ele alacağını belirten Stoltenberg, Karadeniz bölgesinde
güvenlik durumunun da görüşüleceğini kaydetti.
'Biden, NATO’yu destekliyor'
ABD’nin seçilmiş başkanı Joe Biden’la ilişkiler hakkında bir
soru üzerine Stoltenberg, seçilmiş başkanın NATO ve güvenlik konularındaki
geçmişinin ilişkilere önemli katkılar sağlayacağını ifade etti.
Stoltenberg, Biden, NATO’yu güçlü bir şekilde destekliyor.
Kendisini gelecek sene düzenlenecek zirveye davet ettim" dedi.
NATO’nun her gün Kuzey Amerika ve Avrupa’yı aynı masa
etrafında bir araya getiren önemli bir platform görevi gördüğünü ifade eden
Stoltenberg, bunun daha güçlü transatlantik ilişkiler için katkı sağladığını
kaydetti.