Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier'in Bellevue Sarayı’nda
düzenlediği ve Başbakan Angela Merkel'in de katıldığı törende, BioNTech'i kurup
yöneten Özlem Türeci ile Uğur Şahin'e Almanya’nın en üst düzey devlet madalyası
olan Liyakat Nişanı takdim edildi.
Kanserle mücadele araştırmaları yapan Türkiye kökenli
çiftin, Çin'in Vuhan kentinde gizemli bir virüsün insanları öldürdüğü haberleri
gelir gelmez yeni bir teknoloji olan mRNA'ya başvurarak süratle Kovid-19 aşısı
geliştirmesi bu alanda çığır açtı. Dolayısıyla Cumhurbaşkanı Steinmeier, ödül
töreninde, İrlandalı yazar Oscar Wilde'ın sözüne atıfla şöyle konuştu:
"Gelecek, bir imkanı görünür hale gelmeden önce fark
edenlerindir. Oscar Wilde sizi hiç tanımadığı halde bu cümleyi sizi düşünerek
kurmuş olmalı. Çin'in Wuhan kentindeki virüs salgınından bir pandemi
oluşacağını erkenden görmekle kalmadınız. İleri görüşlülüğünüzü bilgi ve keşif
ruhuyla birleştirerek on yıllardır sürdürdüğünüz araştırmanın deneysel yönünün
bir aşıya dönüşebileceğini gördünüz. Gerekli aşıyı acilen ışık hızıyla
geliştirdiniz."
Türeci ile Şahin'in geliştirdiği aşıyla insan hayatlarını
kurtardığı ve insanlığın toplumsal, ekonomik, kültürel olarak hayatta kalıp
normal hayata geri dönme adımları atmasını sağladığını belirten Steinmeier,
Bellevue Sarayı’nda takdir edilen bilimsel çalışmalar arasında bunun kadar
yaşamsal öneme sahip olanına nadiren rastlanacağının altını çizdi.
Çiftin küresel çapta bilim kahramanları ve dünyanın
kurtarıcıları olarak övüldüğüne dikkat çeken Almanya Cumhurbaşkanı, şu vurguyu
yaptı:
"Birçokları başarınızı devşirmek istedi, keşfinizi bir
milliyete mal etmek istedi. Ancak bir aşının milliyeti yoktur. Ne Alman ne Türk
ne de Amerikan. Bir insanlık başarısıdır. Geliştirdiğiniz aşı insanlığa
hizmettir. O yüzden bugün buradayız."
Steinmeier, Türeci ile Şahin'in kansere karşı çalışmalarında
sağladıkları başarılara da dikkat çekti.
Özlem Türeci, konuşmasında, "Dünya ile virüs arasındaki
yarışta bizim nihai hedefimiz etkili ve uyumlu bir aşı geliştirmekti"
diyerek, 11 ayda bir aşı geliştirmeyi başardıklarını, sadece hastalığa karşı
değil, enfeksiyona karşı da koruyan aşı geliştirdiklerine dair emarelerin
olduğunu anlattı.
Türeci, son haftalarda ve aylarda dünyanın birçok yerinden
aşı olan ve yakınlarıyla ilgili endişe duymayacak insanlardan mektup ve
resimler aldıklarını aktararak "Bu mesajları okuduğumda, karanlık
aydınlanıyor" dedi.
Uğur Şahin de ekibine ve uluslararası ortaklarına teşekkür
ederek şunları söyledi:
"Zor bir yılı geride bıraktık. Yolun 3’te 2'sini
yürüdük. Son bölüm, gelecek 6 ay bizden çok şey talep edecek. Kontrol edilmesi
daha zor bir virüs türünün neden olduğu pandeminin üçüncü dalgasının içindeyiz.
Aşımızın yeni virüs türüne karşı etkili olduğunu biliyoruz. Güçlerimizi
birleştirerek üçüncü dalganın bizim moralimizi bozmasına izin vermemeliyiz.
Çünkü neler yapmamız gerektiğini biliyoruz. Bunu birlikte yaparsak başarılı
oluruz."
Aşı isteyen herkesin yaz sonuna dek aşı olabilmesi için
ellerinden geleni yapacaklarını, bunun tüm aşı geliştirenlerle birlikte
gerçekleştirilebileceğinden emin olduğunu dile getiren Şahin, aşılamanın
hızlandırılması için pragmatik olunması ve hiçbir aşı dozunun israf edilmemesi,
herkesin kendisini ve diğerlerini virüsten koruması tavsiyesinde bulundu.