Filistin İslami Cihat Hareketi Genel Sekreteri Ziyad en-Nahle,
el-Mesire Kanalına verdiği röportajda, Yemen'deki durum, Filistin'deki iç
gelişmeler, bu hareketin direniş konusundaki tutumu, yaklaşmakta olan
Filistin'deki seçimler ve Siyonist rejimin işgalleri hakkında sorulan soruları
yanıtladı.
Ziyad en-Nahle, altı yıllık savaş boyunca Yemen halkının
direnişine ve istikrarına övgüde bulundu ve “Yemen halkı düşmana karşı çok şey
başardı ve biz bununla gurur duyuyoruz” dedi.
Bu röportajın temel başlıkları şöyle:
Yemen'i işgal etmeye 10 ülke başladı ama şimdi Suudi Arabistan
yalnız kaldı.
Yemen halkının meşruiyetini yitirmiş işgalcilere karşı gösterdiği
direnişle gurur duyuyoruz.
Bu istikrar, özellikle son altı yılda bir İslam ülkesine ve onun
kadın ve çocuklarına karşı birçok suç işleyen işgalcilere karşı zaferin
eşiğindedir.
Filistin halkı gibi Yemen halkı da rol model haline geldi.
Yemen, direniş ve istikrar açısından Filistin'in ikizi olacaktır.
Yemen halkının Filistin direnişine olan desteğini hep hissettik.
Yüzbinlerce Yemenli Filistin direnişine destek için yürüyor ve biz
bununla gurur duyuyoruz.
Yemen halkının Filistin halkıyla dayanışması diğer milletler
tarafından sağlanamadı ve bu bizim için bir iftihardır.
Herkes Yemen halkına karşı bir eylemde bulundu. Ensarullah on
binlerce takipçisiyle küçük bir grup mu, Husiler Yemen halkının bir parçasıdır.
Son altı yıldır Yemen'i işgal eden ülkeler cezalandırılmalıdır.
Keşke Suudilerin “Kararlılık Fırtınası” operasyonu Yemen halkına
karşı değil de İsrailli işgalcilere karşı olsaydı.
Filistin halkı kuşatma altında tek başına bırakıldı ve Arap
uluslarından olan Yemen halkı saldırı altındadır.
ABD, Arap dünyasını Siyonist rejim lehine dağıtmak için onlara
karşı komplo kurmak istiyor.
Yemen'de boşa harcanan kabiliyetler ve hatta Suudi Arabistan'a
verilen zarar Siyonist düşmanın çıkarına hizmet etmektir.’
İşgal altındaki bir
milletin direnişten başka seçeneği yoktur.
Filistin halkı, Arapların desteği olmadan Siyonist rejime karşı
tek başına direniyor.
Bize İsrail ile anlaşmaya varmaktan başka yol olmadığını ima etmek
istiyorlar.
Oslo Anlaşmaları, Filistinliler tarafından imzalanan ve
Filistinlilerin İsrail hakimiyeti altında bir azınlık olmasına neden olan bir
İsrail belgesidir.
Seçimlerden bahsedilmesine rağmen biz hala işgal altındayız.
Filistinliler büyük bir hapishanede yaşıyor, ama düşman bunu
birlikte yaşamak olarak adlandırıyor, bu iddia yanlıştır.
Seçimler bir yanılsamadır, Filistin toplumunda derin bir çatlak
var, yasama organı değeri olmayan bir siyasi yapıdır ve seçimler büyük bir
tiyatrodur.
Filistin Yönetimi, Siyonist rejimdeki 200 binden fazla işçinin
zorla çalıştırılmasının sebebidir.
Filistin İslami Cihad hareketi yanılsamaya düşmez ve işgal
altındaki bir ulus için normal olan şeyin işgalcilerle birlikte yaşamak değil,
onlara karşı direnmek olduğuna inanır.
Farklılıkları çözmek için her türlü çabayı gösterdik ama ateşkes
sağlamanın yolunu bulamadık çünkü herkes seçimlere yöneldi ama seçimler hiçbir
zaman ulusal birlik hükümeti kurulmasına yol açmayacak.
Uzlaşmak yerine herkes seçimlere yöneldi.
Hamas, ulusal birlik hükümetinin kurulmasını kabul ederek
uluslararası meşruiyet kazandı.
El Fetih bunu asla kabul etmediği için farklı tarafların ulusal
birlik hükümeti kurabileceğini düşünmüyorum ve eğer el Fetih seçimleri
kazanırsa asla bir ulusal birlik hükümeti kurmayacaktır.
İşgalcilerle bir arada
yaşamayı asla kabul etmeyeceğiz
Filistin'de Siyonizmin hayatta kalmasını ve işgalcilerle bir arada
yaşamayı asla kabul etmeyeceğiz ve görevimizin savaşmak olduğuna inanıyoruz.
Filistin halkı, Oslo Anlaşmaları nedeniyle bir kriz içindedir.