İslam İnkılabı Lideri, Şehit General Kasım Süleymani’nin
şehadetinin birinci yıldönümüne ilişkin, "Kasım Süleymani'nin şehadet
yıldönümünde ülkede büyük bir destansı hareket yaratan değerli vatandaşlarımıza
teşekkür ediyorum. Büyük coşkuyla yapılan bu hareketler vatan ile milletin
ruhunu tazelemiştir. Bunlar insanlarımızın basiretinden
kaynaklanmaktadır." dedi.
İmam Hamanei, "Şehit Ebu Mehdi ve Kasım Süleymani'yi
anmak için Bağdat'ta ve diğer şehirlerde de geniş kapsamlı ve muhteşem bir
tören yapıldı; İran ve Irak'taki törenlere katılan tüm kardeşlerime teşekkür
ediyorum." ifadesini kullandı.
İslam İnkılabı Lideri sözlerine şöyle devam etti:
"Kirman’daki (Şehit General Süleymani’nin) cenaze
töreninde ve gerçekten trajik bir olay olan Tahran'daki uçak kazasında şehit
düşenleri anıyor, şehitlerimize Allah'tan rahmet, ailelerine ve yakınlarına
sabır diliyoruz. Elbette kaza ile ilgili yetkililerin sorumlulukları vardır ve
gerekli talimatlar verilmiştir.
Muhsin Fahrizade’nin şehadetinin kırkıncı günündeyiz,
dolayısıyla onu saygıyla anmalıyız. Şehit Fahrizade büyük ve değerli bir
şahsiyetti."
Kum halkının 9 Ocak 1978’de Şah rejimine karşı
gerçekleştirdiği tarihi ayaklanmanın 43. Yıldönümüne dair İmam Hamanei, “Bu
olay İranlıların dönüm noktalarından biriydi. Bu, canlı tutulmalı çünkü gelecek
nesillere moral veriyor. Bu tarihi ayaklanma ulusal bir onurdur ve geleceği
aydınlatır." ifadelerinde bulundu.
İslam İnkılabı Lideri, ABD'deki olaylara dair şu açıklamada
bulundu:
"Bugün büyük putun durumunu görüyorsunuz. Bunların
demokrasisi; birkaç günde bir siyahi vatandaşın sebepsiz yere katledilmesini ve
katilinin yargılanmamasını yansıtan bir demokrasidir. Seçim rezaleti ve insan
haklarının durumu ortadadır. Bu olaylar dünyanın alay konusu haline gelen
Amerikan değerleridir. Bu, ekonomisi felç olan, on milyonlarca işsiz ve aç
insanın yaşadığı ülkenin durumudur. Elbette bunlar önemli şeyler ama tuhaf olan
konu hala bazı insanların umutları ve özlemlerinin Amerika olmasıdır."
ABD’ye özenenlere seslenen İmam Hamanei, “Bazıları Amerika
Birleşik Devletleri ile uzlaşıp dost olursak ülkenin bir cennet haline
geleceğini düşünüyorlar. Bugün ABD ile birlikte olan bölge ülkelerinin ne
durumda olduğuna bakınız. Amerika yönetimi İran’daki 9 Ocak 1978 olayından
sonra ülkemizde cehennemvari bir egemenlik kurmayı istemiştir."
ifadelerini kullandı.
Amerika Birleşik Devletleri, bölgeye tamamen hakim olmadığı
sürece, mevcut bağlamda bölgenin istikrarsızlığından kendi çıkarını görüyor. Bunu
kendileri söylüyor ve itiraf ediyorlar. Amerikan düşünce kuruluşundan tanınmış
bir uzman, İran, Irak, Suriye ve Lübnan'da istikrar istemediğimizi açıkça
ortaya koydu. Esas mesele, bu ülkelerdeki istikrarsızlığın gerekliliği yada
gereksizliği değildir. Nasıl istikrarsızlık yaratılacağı ile ilgilidir. Bir
yerde IŞİD ile bir yerde 2009 fitnesi ile ve bölgede yaptıklarını görüyorsunuz.
Amerika Birleşik Devletleri'nin istikrarsızlaştırmasına
karşı çıktık. 2009'da Amerika Birleşik Devletleri İran'ı istikrarsızlaştırmak
istedi. Kaos yaratmak ve bir iç savaş başlatmak için 2021'de ABD Kongre binasında
başlarına gelen felaketin aynısını İran'da da yapmak istediler.
ABD'li bir yetkilinin boş ifadelerde bulunup İran'ın
bölgedeki istikrarsızlığın nedeni olduğunu öne sürdüğünü belirten İmam Hamanei,
"Biz bölge için istikrar getiriyoruz ve Amerikan istikrarsızlığına karşı
duruyoruz." dedi.
İslam Devrimi Lideri, İran ile istikbar cephesi arasındaki
sorunlarla ilgili olarak şunları kaydetti:
"Gündemde en önemli konular; yaptırım meselesi, İran'ın
bölgesel varlığı ve ülkenin savunma kapasitesi ve füze gücüdür. Onlar her zaman
bir şeyler söyleyip duruyor ve bizim taraf da cevap veriyor. Tabii ki,
yetkililerimiz onların küstah açıklamalarına uygun bir yanıt vermiştir.
Batı Cephesi İran’a karşı uygulanan acımasız yaptırımları
son vermek ve derhal durdurmakla yükümlüdür. Tüm yaptırımları kaldırmak onların
görevidir. Bu büyük düşmanlık İran milletine karşı haksız yere yapılmıştır.
Elbette yaptırımları kaldırmaları gerektiğini ve yaptırımlara rağmen ülkeyi
yönetebilmemiz için ekonomimizi düzeltmemiz gerektiğini defalarca ifade ettim.
Biz yaptırımların kalkmayacağını varsayıyoruz. Tabii ki
kısıtlamalar yavaş yavaş etkisiz hale gelecektir, ancak yaptırımlar devam
ederse, ekonomiyi, düşmanın kötü eylemleriyle ilgili sorun yaşamayacak şekilde
planlamalıyız. Bunu direniş ekonomisi politikası kapsamında ilan ettik.
İran'ın neden bölgede bulunduğunu söyleyenlere gelince,
bölgedeki dostlarını güçlendirmek İslami düzenin görevidir. İran'ın bölgedeki
dostlarını ve taraftarlarını zayıflatacak hiçbir şey yapmamalıyız. Varlığımız
bölgeye istikrar getirir. İslam Cumhuriyeti'nin varlığı, istikrarsızlığın
sebeplerini ortadan kaldırır.
Bugün İran'ın savunma gücü o kadar gelişti ki
düşmanlarımızın İran'ın yeteneklerini hesaba katması gerekiyor. Ülke askeri güç
konusunda savunmasız ve çaresiz halde olmamalıdır."
İmam Hamanei, İran'la yapılan nükleer anlaşmaya ilişkin;
“Nükleer anlaşmadaki bazı taahhütlerimizi bir kenara bıraktık ve yakın zamanda
yüzde 20 uranyum zenginleştirme sürecine başladık. Amerika'nın anlaşmaya
dönmesi için acelemiz yok. Bu bizim sorunumuz değil, mantıksal talebimiz yaptırımların
kaldırılmasıdır. Bu, İran ulusunun gasp edilmiş hakkıdır. Amerika Birleşik
Devletleri ve Avrupa, İran halkının haklarını yerine getirmekle görevlidir.
Yaptırımlar tamamen ortadan kaldırılırsa ABD’nin nükleer anlaşmaya dönüşü
mantıklı olacaktır. Elbette zararların telafi edilmesi konusu da taleplerimizin
arasında yer alıyor. Ancak yaptırımlar kaldırılmazsa onların nükleer anlaşmaya
geri dönüşü bizim zararımıza olacaktır." diye konuştu.
Hem yürütme hem de yasama organındaki yetkililere, bu
alanlarda dikkatli ve kurallara tam olarak uyarak ilerlemelerini ve hareket
etmelerini söyledim.
İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei, korona aşısı
ithalatına dair ilgili yetkililere hitap ederek, "ABD ve İngiltere menşeli
koronavirüs aşısının ithalatı yasaktır. Amerikalılar korona aşısını
üretebilseydiler, ülkelerinde korona skandalı yaşanmazdı. Günlük neredeyse 4 bin kişi ölüyor. Fransız aşısını da olumlu karşılamıyorum,
çünkü Fransa, İran'daki bozuk kan olayı ile kötü bir sicile sahiptir."
ama diğer ülkelerden aşı alınabilir açıklamasında bulundu.