Seyyid Hasan Nasrallah konuşmasının başında Hz. Fatıma’nın
şehadet günlerinden dolayı tüm Müslümanlara baş sağlığı diledi. Nasrallah aynı
zamanda, Ayetullah Taki Misbah Yezdi’nin vefatından dolayı da Msibah Yezdi’nin
ailesine, İran halkına, İmam Hamanei’ye, ilmi havzalara ve İslam Ümmetine
başsağlığı diledi ve İslam Dünyasının büyük bir düşünürü kaybettiğini belirtti.
Hizbullah Genel Sekreteri aynı zamanda General Süleymani,
el-Mühendis ve beraberindeki cephe arkadaşlarının şehadet yıl dönümü münasebetiyle
de şehitlerin ailelerine ve direniş eksenine başsağlığı diledi.
Seyyid Hasan Nasrallah şu ifadelerde bulundu: ‘Direniş
şehitlerine sadık olmalı, onlar hakkında sessiz kalmamalı, onları tanımalı ve
tanıtmalı ve onların lütuf ve fedakarlıklarını kabul etmeli, onları takdir
etmeli ve onlara teşekkür etmeli ve saygı duymalıyız.
General Süleymani ve Ebu Mehdi el-Mühendis'in şehadeti büyük
bir tarihi olaydır. General Süleymani ve yoldaşlarının İran'daki cenaze
merasimleri dünyadaki en büyük cenaze merasimleridir.’
General Süleymani ve dostlarının büyüklüğü kalıcı
olacaktır
Hizbullah Genel Sekreteri sözlerine şöyle devam etti: ‘Hacı
Kasım ve arkadaşlarının büyüklüğü ve mazlumiyeti tarihte kalıcı olacaktır.
İran İslam Cumhuriyeti, Siyonist rejimin Lübnan'a karşı
savaşı sırasında Saddam'ın kendilerine karşı başlattığı savaşa rağmen direnişi
ve Lübnan'ı unutmamış, Suriye'deki savaşta Lübnan hükümetine ve halkına destek
olmuştur.
İran ve Suriye, 1982'den beri direnişin ana destekçileridir
ve İmam Humeyni, İsrail'in ilerlemesini engellemek için İran ordusundan
Lübnan'a bir heyet göndermiştir.’
General Hacızade’nin konuşmalarının çarpıtılmasına
yönelik eleştiri
Seyyid Hasan Nasrallah, İran İslam Cumhuriyeti Devrim
Muhafızları Hava Kuvvetleri Komutanı General Emir Ali Hacızade’nin sözlerine
değinerek şunları söyledi: ‘General Hacızade’nin son sözleri çarpıtıldı. O,
Gazze ve Lübnan’ın İran’ın savunması için ön hat olduğunu değil, işgalci
İsrail’le mücadele için ön hat olduğunu söyledi.
Dün İranlı bir arkadaşımız bazı açıklamalarda bulundu ve
bazı Lübnan medyası bunu çarpıttı ve bu arkadaşımızın, Filistin ve Lübnan'daki
direniş füzelerinin İran'ın samanları olduğunu ve onların İran’ı savunmanın ön
cephesi olduklarını söylediğini iddia ettiler.
Hayır. İran bu desteği, Gazze ve Lübnan'ı kendilerini savunmaları için
verdi.
O, Gazze ve Lübnan'ın Hizbullah'ın ön cephesi olduğunu ve bu
iki bölgenin yıllardır Siyonistlerle mücadele cephesi olduğunu söyledi.’
Seyyid Hasan Nasrallah sözlerine şöyle devam etti:
‘Hizbullah, insanlık tarihindeki en bağımsız direniş hareketlerinden biridir.
Biz Lübnan'da, bizi para ve silah yönünden destekleyen ve şehit veren kimseyle,
Lübnan'a karşı komplo kuran ve yıllardır İsrail düşmanını destekleyen birini
bir tutmuyoruz.
Iraklılar ve Suriyeliler, ülkelerine intihar bombacıları
gönderen ve onlara komplo kuranlar ile işgal edilen bölgeleri teröristlerden
kurtaranlar arasında ayrım yapamıyor olamazlar.
Direniş komutanlarının şehadet yıl dönümü nedeniyle bölgede,
Fars Körfezi'nde ve İsrail'de büyük endişe var ve bölge yoğun bir tansiyona
tanık oluyor.’
İran tek başına işgalcilerle mücadele gücüne sahiptir
Hizbullah Genel Sekreteri şu ifadelerde bulundu: ‘İran,
General Süleymani'nin şehit olmasının ardından, ABD askerlerini barındıran
Ayn’ul Esed üssünü hedef aldığı gibi, bölgede müttefiklere ve kuvvetlere
ihtiyaç duymadan istediği her yerde işgalcilere cevap verebilecek güçlü ve
yetenekli bir ülkedir.
İran, ne zaman kuvvetlerine ve bilim adamlarına yönelik
suikastlara askeri ve güvenlik açısından yanıt vermeye karar verirse, karşılık
verecek ve bölgedeki dostlarından ve müttefiklerinden asla yardım istemeyecektir.
Direniş ekseni, direniş komutanlarının şehadeti olayını
aşmayı başardı. Direniş ekseni bir komutanını kaybettiği zaman daha güçlü, daha
ciddi ve daha bilinçli olmaktadır.’
General Süleymani dünya kahramanıdır
Hizbullah Genel Sekreteri sözlerine şöyle devam etti: ‘İran,
Hacı Kasım Süleymani’yi ulusal bir kahraman olarak görüyorsa, biz de Lübnan ve
Hizbullah içerisinde onu dünyada ve İslam dünyasında mazlumları savunan ve
fedakâr bir kahraman olarak görüyoruz; Çünkü o sadece Şiiler için değil, tüm
Müslümanlar için ve Hıristiyanlar ve Ezidiler gibi tüm gayrimüslimler için
çalışıp fedakarlık yaptı.’
General Süleymani’nin başarıları
Seyyid Hasan Nasrallah şu ifadelerde bulundu: ‘Şehit
General’in eylemleri ve başarıları çoktur ve onun hakkında söylenen ve ortaya
çıkanlar çok azdır ve konuşulamayacak konular da vardır.
Eğer direniş komutanları şehit olmasaydı, Amerika
kuvvetlerinin bölgeden çıkarılması sloganı, bölge uluslarının gerçekleştirmeye
çalıştıkları bir slogan haline gelmezdi.’
Hizbullah Genel Sekreteri sözlerine şöyle devam etti:
‘General Süleymani ve arkadaşlarına yönelik suikastın katillerine ve faillerine
misilleme yapılması, her özgür ve onurlu insanın görevidir ve adil bir
misilleme, onlara suikast düzenleyenlerin ve bu olayın sorumlularının
cezalandırılmasıdır.’
Seyyid Hasan Nasrallah, ABD'nin Lübnan'daki İslami direnişe
karşı eylemleri hakkında şunları söyledi: ‘Amerika Birleşik Devletleri şimdi,
ismini nadiren duyduğunuz ülkeleri Hizbullah'ı terör listesine dahil etmeye
çağırıyor. Bu, direnişe karşı devam eden mücadelenin bir parçasıdır.
Bugün kuşatma altında olan bir tek biz değiliz,
düşmanlarımız da kuşatma altındadır. Düşman zaten kaybedilmiş bir savaşa girdi.
Kuşatma, gerçek gücün kaynağına olan güvenimizi artıracaktır.’
Hizbullah Genel Sekreteri aynı zamanda önümüzdeki günlerde
Lübnan ve bu ülkedeki durum hakkında detaylı bir konuşma yapacağını açıkladı.