Dün 14 Şubat 2021, Bahreyn halkının Al-i Halife rejimine
karşı 14 Şubat kıyamının 10. Yıldönümüydü. Bu yüzden şeyh İsa Kasım yaptığı
konuşmada Bahreyn’deki mevcut durumu açıklayarak değerlendirmede bulundu.
Şeyh İsa Kasım’ın sözlerindeki ilk önemli eksen, Al-i Halife
rejimi ve yönetim tarzının Bahreyn halkının şanında olmamasıdır. Al-i Halife
yaklaşık 200 yıl önce Arabistan yarım adasından Bahreyn’e göç ederek burada
iktidarı ele aldı. Bahreyn halkının ekseriyeti Al-i Halife rejimine karşıdır,
bu rejimi sömürgeci Britanya’nın yardımı ile ülkenin güç yapısını gasp
ettiğini, yine İngiltere’ni siyasetleri sayesinde nüfus yapısını ve ülkenin
etnik yapısını değiştirmeye çalıştığını belirtiyorlar. Bu esasa dayanarak şeyh
İsa Kasım “ Bahreyn’deki mevcut denge, tarihi sona ermiş, gerici ve zalimanedir
ve bu ülkenin onurlu halkına uygun değildir.” Dedi.
Bahreyn halkı kıyamının manevi liderinin sözlerindeki ikinci
önemli eksen ise Bahreyn’de son 10yılda yaşanan gelişmelerdi; şeyh İsa Kasım
durumu, “aşırı şiddet, işkence ve yabancı baskı gücü kullanımı” şeklinde 3
kelimede özetledi. Aslında bu 3 konu Al-i Halife rejiminin, diktatörlüğün sona
ermesi, adaletin sağlanmasında halkın gerçekçi ortaklığı, ırkçılığın sona
ermesi ve dış ve iç siyaset karar alma mekanizmasında bağımsızlık talebinde
olan Bahreynli göstericiler ve vatandaşlara yönelik stratejisidir.
Burada önemli olan konu ise Şeyh İsa Kasım’ın da vurguladığı
gibi, “ne aşırı şiddet, ne işkence ve ne de yabancı baskı gücü kullanımının
Bahreyn halkını susturamamasıdır”. Başka bir ifade ile Bahreyn halkı meşru
isteklerine ulaşamadan Al-i Halife rejimine karşı mücadeleden vaz
geçmeyecekler.
Şeyh İsa Kasım’ın konuşmasındaki 3. Önemli eksen ise Bahreyn
rejiminin Siyonist işgalci İsrail ile ilişkileri normalleştirmesidir. Geçen yaz
aylarında Bahreyn, Birleşik Arap Emirlikleri’nin ardından Siyonist rejim ile
ilişkileri normalleştirme anlaşmasını kabul eden ikinci Arap ülkesi oldu ve Abu
Dabi ile birlikte 15 Eylül 2020’de korsan rejim ile Abraham anlaşmasın
imzaladı. Al-i Halife rejimi ülke kamuoyuna ilaveten dini ve siyasi liderlerin
bu anlaşmaya açıkça karşı çıktıkları ve onu Al-i Halife’nin gayrı meşru
olduğunu gösteren yeni ve önemli belge olarak bildikleri bir ortamda imzaladı.
Bu bağlamda şeyh İsa Kasım önceki gece yaptığı konuşmada,
“Bahreyn’in İsrail ile ilişkileri normalleştirenlere katılması, bu ülkeyi
tahkir etmek ve dize getirmek hedefi ile yapıldığını” söyledi.
Bahreyn Şia Müslümanlarının dini liderinin açıklamaları
diktatör Al-i Halife rejimi ve Bahreyn halkı arasındaki derin mesafe ve
uçurumun göstergesidir. Al-i Halife rejimi Siyonist rejim ile ilişkileri
normalleştirme sürecinin Bahreyn’in ilerlemesi ve güvenliğine katkı sağladığını
düşünürken ülke halkı ve liderleri ise bu anlaşmanın onları insani keramet ve
erdemlikleri, izzeti, kimliği ve hüviyetini hedef aldığı kanaatindeler.
Bu konu Al-i Halife’nin Bahreyn’de halk arasında meşruiyet
ve makbuliyet krizi ile karşı karşıya olduğunu gösteriyor, tabi ki bu da
günümüz Bahreyn’de siyaset ve güç yapısının gerçek yüzüdür.