Kasım ayının başında Amsterdam'da düzenlenen prestijli IDFA
belgesel film festivalinin açılış töreninde sahneye çıkan üç Filistinli,
ellerinde "Nehirden denize, Filistin özgür olacak" yazılı bir pankart
taşıdı. Önce festival direktörünün alkışladığı görüldü, ardından salonda bir
alkış tufanı koptu.
İsrail gazetesi Haaretz bu olayı "gelecek olayların
erken bir işareti" olarak değerlendirdi. Gazetede perşembe akşamı yayınlanan
"Biz istenmeyeniz... neredeyse şeytanız" başlıklı makalede
"İsrail'in bir parya haline geldiğine dair artan izlenimden"
bahsedildi. Yazıda “Şeytan neredeyse orada. İsrail'e yönelik kültürel boykot
küresel çapta büyüyor." ifadelerine yer verdi.
Haaretz gazetesi, İsrailli film yapımcılarının yaşananları
kınamasına, sosyal ağların alevlenmesine ve İsrail Kamu Yayın Kurumu'nun
festivali boykot ettiğini açıklamasıyla birikte durumun "daha ciddi"
hale geldiğini vurguladı.
‘İSRAİLLİ KATILIMCILAR SKANDAL DOĞURUYOR’
Gazete, takip eden beş ay içinde günümüze kadar, neredeyse
tüm önemli film festivallerinin Filistin yanlısı gösterileri dikkate almak
zorunda kaldığını, İsrailli bir filmin veya İsrailli sanatçıların her
katılımının potansiyel bir skandala işaret ettiğini ekledi.
Bugün festival direktörlerinin İsrail filmlerinden vebadan
kaçar gibi uzak duruyor ve İsrail film endüstrisi üyelerinin kendilerini
dışlanmış ve reddedilmiş buluyor.
‘KÜRESEL İPTAL KÜLTÜRÜNÜN YILDIZIYIZ’
Konuyla ilgili açıklama yapan İsrailli yönetmen Avi
Nesher'in ülkesinin artık “küresel iptal kültürünün yeni yıldızı” olduğunu
söyleyerek kendisinin de bu şüpheli durumla karşılaşma talihsizliğini
yaşadığını aktardı.
Boykot, Tecrit ve Yaptırımlar (BDS) hareketleri ve diğer
Filistin yanlısı örgütler artık kültürel alanda güçlü ve etkili bir şekilde
çalışmakta, festival yöneticilerine İsrail filmlerini göstermemeleri için baskı
yapmakta. Bu örgütler film yapımcılarından bir İsrail filminin katıldığı
festivallerden eserlerini çıkarmalarını istemekte ve festivallerde gösteriler
ve protestolar düzenlemekte.
Sonuç olarak, festival yöneticileri İsrail karşıtı olmasalar
bile İsrail filmlerini gösterme zahmetinden kaçınmayı tercih ediyor.
DİZİLER İPTAL EDİLİYOR
İsrail'in son yıllarda süper güç olarak görüldüğü televizyon
dizileri dünyasında bile dışlanma elle tutulur hale geldi. Apple, geçtiğimiz ay
başlaması planlanan Tehran'ın üçüncü sezonunu süresiz olarak erteleme kararı
aldı ve dördüncü sezonun yazımını durdurdu.
Haaretz gazetesi, İsrail'in en büyük ve önde gelen edebiyat
etkinliği olan “Kudüs Yazarlar Festivali”ne mayıs ayı sonunda konuk çekmek
konusunda "Olağan şeyler bile artık kolay değil." yorumunu yaptı.
Ardından da bu konunun festival boyunca organizatörler için zor olduğunu, çünkü
İsrail'in imajının dibe vurduğu ve entelektüellerin buna karşı mücadeleye
öncülük ettiği bir dönemde bile belli bir oranda siyasi nedenlerle
reddedildiklerini belirtti.
İBRANİCE’DEN UZAK DURULUYOR
İsrailli yazarların yurtdışında ağırlanmasına gelince,
Haaretz gazetesi İsrailli bir yazarı ağırlama fikrini hafifçe reddetmekten,
katılım koşulu olarak yazardan siyasi dünya görüşünü beyan etmesini talep
etmeye ya da ağırlamayı iptal etmeye kadar işlerin nasıl değiştiğini anlattı.
Gazete, yabancı yazarların, özellikle de genç yazarların, kitaplarının
İbraniceye çevrilmesine ve İsrail'de yayınlanmasına ya doğrudan ya da garip bir
ikirciklikle karşı çıktıklarına dikkat çekti./aydınlık