İran’ın cumartesi günü düzenlediği operasyonda İsrail'in
askeri üslerini yüzlerce İHA ve füzeyle hedef almasının ardından İsrail’den ve
onun en önde gelen müttefiki ABD'den gelen açıklamalar, Tahran’ın saldırısının
önemini, stratejik boyutlarını ve Tel Aviv'in kırılganlığını, zayıflığını ve
başarısızlığını ne ölçüde gösterdiğini ortaya koyuyor. İsrail eski Ordu Sözcüsü
Avi Benyahu, Kanal 12'ye verdiği demeçte, İsrail'in yıllarca İran'ı saldırmakla
tehdit etmesinin ardından, İsrail'e saldıranın İran olduğunu söyledi ve bunu
“kaderin ironik bir oyunu” olarak nitelendirdi.
İsrail Parlamentosu (Knesset) Dış İlişkiler ve Güvenlik
Komitesi eski Başkanı Zvi Hautzer, KAN TV kanalına yaptığı açıklamada,
Amerikalıların Orta Doğu'yu kaybetmekte olduğuna inandığını belirtti. Hautzer,
İran’ın ABD Başkanı Biden’dan gelen “saldırma” uyarılarına rağmen operasyonu
hayata geçirmesine atıfta bulundu.
‘CAYDIRICILIK ÖLÜMCÜL
BİR DARBE ALDI’
Kanal 13, kendisine yönelik saldırıyı püskürtmek için
İsrail’in ABD, İngiltere ve Fransa'nın yanı sıra Ürdün, Bahreyn ve Suudi
Arabistan'dan oluşan bir koalisyonu etkinleştirmek zorunda kaldığına işaret
etti. İsrailli güvenlik uzmanı Ofer Shelah Kanal 13'e verdiği röportajda,
"Düşmanımız tam ve homojen bir eksen oluşturdu ve İsrail'i yenmek için bir
teorisi var" dedi.
Kanal 14'ün siyasi yorumcusu Yaakov Bardugo, yaşananların
"Amerikan ve İsrail caydırıcılığının ölümcül bir darbe aldığı"
anlamına geldiğini söyledi. Berdugo, "Amerikalılarla savunma ittifakı
isteyen Suudilerin, Biden'ın ABD caydırıcılığını yok etmesinin ardından ne
düşündüklerini merak ettiğini” aktardı. İsrailli siyaset yazarı Ben Caspit,
Wallah sitesinde "İsrail’in ağır ve benzeri görülmemiş bir kamuoyu
aşağılamasına” maruz kaldığını belirterek, "İran'ın bize doğrudan
saldırmasını engelleyen caydırıcılığımız çöktü. Bu saldırı Netanyahu
hükümetinin ulaştığı en düşük seviye.” gözleminde bulundu.
‘YA BATI ARKAMIZDA DURMAZSA’
Haaretz’in köşe yazarı Yossi Melman ise yaptığı açıklamada,
“Yarın ya da öbür gün karşılık vermemeliyiz, bilgelik ve özdenetimle hareket
etmemiz gerekiyor.” dedi ve İsrail'in altı cephede savaş halinde olduğunu, “eşi
benzeri görülmemiş tarihi gecenin ardından buna yedinci bir cephenin daha
eklendiğini” hatırlattı ve şöyle noktaladı:
“Tahran’ı bu saldırıdan vazgeçirmek için gösterilen her
türlü çaba başarısız oldu.” Emekli bir İsrailli subay olan Noam Tibon, bu
ölçekte bir saldırıya Tel Aviv’in tek başına karşı koyamayacağına atıfta
bulunarak, "Batı bize yardım ediyor, yanımızda duruyor ve eğer İsrail
dikkatli olmazsa tıpkı Gazze'de yaptığı gibi tüm bunları tersine
çevirecek." dedi. İsrail Askeri İstihbaratının eski Araştırma Başkanı
Yossi Kuperwasser, İran saldırılarına verilecek yanıtın zamanlaması ve hızının
önemini küçümseyerek şunları söyledi: "Zamanlama artık çok önemli değil
zaten olan oldu.”
‘TAHRAN’IN ZAFERİ
YARATTIĞI GERİLİMDE SAKLI’
İsrailli sosyal psikoloji uzmanı Dr. Liraz Margalit,
"İran zaferini saldırıdan çok önce elde etti" diyerek farklı bir
bakış açısı sundu. Margalit'e göre İran'ın zaferi "ister sokaklarda ister
medyada olsun, İsrail’de yaşanan panikte, İran'ın vereceği yanıtın gergin
bekleyişinde ve sonu gelmeyen spekülasyonlarda" yatıyor. Margalit Maariv
gazetesinde yayımlanan makalesinde, "Tüm bu olayın özü İran'ın net bir
mesaj göndermiş olmasıdır: Mesele bitmiştir.” diye yazdı.
İsrailli uzman, "Eski bir generalin durumu nasıl
okuduğunu dinledim, o kadar yanlıştı ki gözlerimi ovuşturmak ve durumu
değerlendirmek için güvendiğimiz insanlar bunlar mı diye kendime sormak zorunda
kaldım." diye ekledi. Aynı bağlamda Yedioth Ahronoth gazetesi de İran'ın
yanıtından sonra İsrail'in yaşadığı "stratejik başarısızlıktan" söz
etti. Gazeteye göre "İsrail, Şam saldırısından sonra felç edici gerilimin
bir sonucu olarak iki hafta boyunca köleleştirildi.”
‘SEFİL BİR
BAŞARISIZLIK’
Özellikle Donald Trump’ın başkanlık döneminde yakından
tanıdığımız bir zamanların Beyaz Saray Güvenlik Danışmanı John Bolton,
"Cumartesi gecesi tanık olduğumuz şey İsrail ve ABD’nin caydırıcılığının
sefil bir başarısızlığıydı." dedi. Bolton'un Amerikan yönetiminin
şahinlerinden biri olarak kabul edildiğini ve görev süresi boyunca İran'a
askeri saldırı çağrılarıyla tanındığını da hatırlatalım.
‘SAVAŞIN SONA
ERMESİNE SEBEP OLABİLİR
’Bloomberg, İsrail Askeri İstihbaratının eski Başkanı Amos
Yadlin'in saldırının "savaşta stratejik bir değişikliğe ve hatta savaşın
sona ermesine yol açabileceğini" söylediğini aktararak, İsrail'in
ateşkesi, rehine anlaşmasını ve Gazze'den çekilmeyi kabul edebileceğini öne
sürdü. New York Times ise Tahran yönetiminin saldırıyı kendi topraklarından düzenlenmesini
“İran'ın sabır stratejisinden daha etkin bir caydırıcılık düzeyine geçtiğine
dair açık bir mesaj” olduğunu yazdı.
‘KONTROL İRAN’DA’
Wall Street Journal da Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'i
Ukrayna'da caydırmadaki başarısızlığın ardından, ABD'nin Tahran'da hazırlık
işaretleri tespit ettiğini ve İran'ı saldırıyı yapmaması konusunda uyardığını
ancak İran'ın devam ettiğini ve tüm bunların “başarısız bir başka Amerikan
caydırıcılığı vakası" olduğunu belirtti. Gazete, Amerikan desteği olmaz
ise özellikle de zenginleştirilmiş uranyumun depolandığı yeraltı tesislerini
vurabilecek sığınak delici bombaların yokluğunda, İsrail'in karşı karşıya
olduğu risklerin büyük olduğunu teyit ederek, bunun İran'ın bir kez daha ne
zaman ve nasıl gerilimi tırmandıracağı konusunda kontrol sahibi olduğu anlamına
geldiğini açıkladı. Gazete ayrıca İran saldırısının kapsamının modern
savaşlarda görülen en büyük saldırılardan biri olduğunu belirtti ve İsrail'in
gelecekte dış yardım olmadan kendi kendini savunma yeteneğini sorguladı.
Amerikan Axios sitesine konuşan üst düzey bir ABD’li yetkili ise Tel Aviv'in
cevap vermesi halinde Tahran’ın yeni bir füze ve İHA saldırısıyla karşılık
vereceğine emin olduklarını aktardı ve bu yöndeki değerlendirmeleri doğruladı.
ABD: ‘DOKUZ FÜZE
BARİYERİ AŞTI, İKİ ÜS VURULDU’
İran’ın düzenlediği operasyonda kaç füzenin savunma bariyerlerini aşıp İsrail toprağına düştüğü ve ne ölçüde hasar yarattığı tartışmaların bir başka odak noktası. Tel Aviv ve Tahran konu hakkında farklı açıklamalar yaparken ABC televizyonuna konuşan üst düzey bir ABD’li yetkili, “en az dokuz İran füzesinin İsrail hava savunmasını aşarak iki İsrail hava üssünü vurduğunu” söyledi. Yetkili, Nevatim Hava Üssü’ne isabet eden beş balistik füzenin bir C-130 nakliye uçağına, bir piste ve depolama tesislerine zarar verdiğini belirtti ve Negev Hava Üssü’ne de dört balistik füzenin düştüğünü sözlerine ekledi.
Nitekim İran Genelkurmay Başkanı Muhammed Bagheri de
operasyonun ardından, "İsrail'in iki önemli askeri bölgesinin hedef
alındığını" açıklamıştı. İsrail Ordusu Sözcüsü Daniel Hagari de İran'ın
stratejik altyapıyı vurmak istediğini ve bu nedenle Nevatim Hava Üssü’nü hedef aldığını
doğruladı. İsrail ordusu, balistik füzelerin güney İsrail’deki hava üssüne ve
kuzey İsrail’deki yollara verdiği zararın görüntülerini yayınladı. Telegram’da
paylaşılan uydu görüntüleri de Nevatim Üssü içindeki pistlerin ve konut ya da
depoların vurulduğunu teyit etti.
NETANYAHU’YU BİDEN
VAZGEÇİRMİŞ
İsrail hükümetinin aşırılıkçı üyeleri, İran'ın İsrail'e
yönelik saldırısına güç gösterisiyle karşılık verilmesi gerektiği yönünde sert
çağrılarda bulunurken, Savaş Kabinesi Bakanı Benny Gantz da dahil olmak üzere koalisyonun
diğer ılımlı üyeleri, dengeli bir yaklaşımdan yana. Edinilen bilgiye Güvenlik
Kabinesi Savaş Kabinesine misilleme yapma yetkisi verdi. Fakat bu konuda henüz
nihai bir karar alınmadı. Gantz, “İran tehdidiyle karşı karşıya kaldığımızda
bölgesel bir koalisyon kuracağız ve bize uygun şekilde ve zamanda İran'a
bedelini ödeteceğiz” dese de erken bir karşılığı desteklemediğini belirtti.
Sivri açıklamalarıyla tanınan Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar
Ben Gvir, "ezici" bir karşı saldırı talep etti ve caydırıcılık
yaratmanın tek yolunun "çıldırmak" ve "kısıtlama ve orantılı
cevaptan" kurtulmak olduğunu öne sürdü. Ayrıca New York Times, İsrail
Başbakanı Netanyahu’nun İran operasyonun yaşandığı gece misilleme emri vermek
üzereyken Biden’ın ara girmesiyle bundan vazgeçmek zorunda kaldığını aktardı.
Biden ayrıca İsrail’in İran’a saldırması durumunda Tel Aviv’in arkasında
durmayacağını da ekledi.
REİSİ: İRAN GÜCÜNÜN
ZİRVESİNE
İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi, pazar akşamı yaptığı
açıklamada operasyonu "nitelikli ve tarihi" olarak adlandırdı. Reisi,
"Bu onurlu adımla İran, saldırgan düşmanı cezalandırma sözünü yerine
getirmiş ve gaspçı Siyonist varlığın suçları nedeniyle dünya halklarının, İslam
milletinin ve mazlum Filistin halkının hüzünlü kalplerine sevinç ve istikrar
getirmiştir" dedi ve İran'ın gücünün zirvesinde olduğunu da ekledi.
‘İRAN İLE SAVAŞ
ARAMIYORUZ’
Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Sözcüsü John Kirby, İran'ın
misilleme operasyonunun ardından ABD'nin Orta Doğu'da daha fazla gerginlik
görmek istemediğini açıkladı. NBC'ye konuşan Kirby, "İran'la daha geniş
çaplı bir savaş arayışında değiliz." dedi. Beyaz Saray yetkilisi ayrıca
ABD'nin İran'ın Orta Doğu’daki Amerikan birliklerine yönelik tehditlerine karşı
"tetikte" olduğunu da sözlerine ekledi ve "İran dahil tüm
taraflara ne yapacağımızı ve personelimize yönelik olası tehditleri ne kadar
ciddiye alacağımızı çok açık bir şekilde ifade ettik." şeklinde konuştu.
TÜM DİRENİŞ
OPERASYONU DESTEKLİYOR
ABD ile İsrail’in saldırının boyutu karşısında şaşkına döndüğünü belirten Hizbullah, operasyonun "büyük bir gelişme" olduğunu vurgulayarak, uzun vadeli siyasi ve stratejik hedeflerinin "art arda ortaya çıkacağını" belirtti. Lübnan direnişi, Tahran'ın "samimi sözünü benzersiz bir cesaret, büyük bir bilgelikle yerine getirmesinin tüm bölge ve hatta dünya düzeyinde yüksek takdirle" karşılandığına işaret etti. Nitekim tüm Direniş Ekseni benzer şekilde operasyonu yücelten açıklamalar yaptı. Özellikle Gazze ve Batı Şeria’da çarpışan grupların verdiği destek İran’ın operasyonunun ne kadar mühim olduğunu ortaya koyuyor. Yemen’deki Ensarullah’tan HAMAS’a, İslami Direniş’e, Filistin Kurtuluş Cephesi’ne kadar tüm gruplar Tahran’ın arkasında.
BM ACİL OLARAK
TOPLANDI
BM Güvenlik Konseyi'nin acil toplantısında konuşan Çin Daimi
Temsilcisi Dai Bing, çatışmanın yayılma riskine karşı uyardı ve tüm bu olup
biteni tetikleyen İsrail’in “acımasız Şam saldırısını” kınadı. Çin Elçisi
ayrıca gerilimin daha da artmasını önlemek için İsrail ve İran'a "maksimum
sakinlik ve itidal" çağrısında bulundu. Dai, "Filistin-İsrail
çatışmasının kısır döngüsünü tamamen sona erdirmenin tek yolu iki devletli
çözümün tam olarak uygulanmasıdır. Bunun alternatifi yok." dedi. BM Genel
Sekreteri Antonio Guterres de İran'ın İsrail'e saldırısının ardından tüm Orta
Doğu'nun topyekün bir savaşın eşiğinde olduğu konusunda uyardı. Rusya'nın Daimi
Temsilcisi Vasiliy Nebenzya ise misilleme saldırısının "sebepsiz
yapılmadığını" söyledi. Batı'nın, bölgedeki son şiddet olaylarına yol açan
Tahran'ın Şam Konsolosluğu'nun yasa dışı bombalanması konusunda harekete
geçmeyerek, İran'ın saldırısına zemin hazırladığını vurguladı./aydınlık