Yemen Ensarullah hareketi lideri Seyyid Abdülmelik Bedreddin
Husi, bugün yaptığı konuşmada, Arap ve İslam ülkelerinin Filistin meselesine
ilişkin hayal kırıklığı yaratan tutumuna değinerek şunları söyledi: ‘Çoğu Arap
ve İslam ülkesinin ön saflardaki resmi tutumu, Filistin'i desteklemek
istememeleri yönündedir.
Bazıları ihmalkâr davranıyor, bazıları işgalcilerin
saldırılarına ortaktır ve bazıları da birçok yönden düşmana yardım etmektedir.
Tekfircilik hareketi on binlerce insanın meylettiği büyük
bir fitne hareketidir ama cihat adı altındaki hareketi yanlış yoldadır.
Tekfirci hareket, Irak'ta cihat adı altında 4 binden fazla
intihar eylemi gerçekleştirdi.
Tekfirci hareket, İslam bayrağı altında masum insanları
bıçaklarla katletmek, cesetleri parçalamak ve kafalarını kesmek gibi suç
eylemleri ve katliam gerçekleştirdi.
Tekfirci hareket, Arap rejimlerinin geniş mali desteği ve
siyasi ve medya desteğiyle yüz binlerce Müslümanı şehit etti.
Tekfirci hareket, Kuran'a göre İslam'ın ilk düşmanı sayılan
İsrail düşmanıyla hiçbir zaman karşı karşıya gelmemiştir! Tekfircilerin
binlerce savaşçısı ve intihar bombacısı olmasına rağmen ne askeri olarak ne de
medyada Filistin'i desteklemediler. Hatta Suudi rejimi ve BAE, medyalarında
işgalcilerin çıkarları doğrultusunda hareket ederek, Siyonistlerin ve
Amerikalıların açıklamalarını tamamen kabul etmiştir. Kendilerini Arap
ülkelerinin lideri ve destekçisi olarak tanıtan Suudi rejimi ve BAE, Filistin'i
desteklemek için herhangi bir çaba göstermedi. Eğer Filistin halkının cihadı ve
Lübnan'daki direniş mücahitleri olmasaydı, İsrail düşmanının şerri tüm ülkelere
yayılırdı.
İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik saldırıları Ramazan
Bayramı'nda da durmadı. Siyonist rejim suç ve cinayetleri ve soykırımı ile
muzaffer bir ordu resmini çizemez
İşgalciler Batı Şeria'da Filistinlileri sınır dışı etme
yönünde baskılarını arttırdı.
İran'ın operasyonu İsrail'in saldırılarına karşı yeni bir
denklem yarattı ve Siyonist rejimin övünme dönemini sonlandırdı.
Fransa ve İngiltere Siyonist rejimi destekledi. İran bu
rejimi engellemek ve dizginlemek için büyük çaba harcadı. İran'daki
kardeşlerimize, düşmanlara yanıt vermekten vazgeçmeleri için birçok öneride
bulunuldu, çünkü düşmanlar Filistin halkının faydasına olan her duruş ve
tutumdan endişe duymaktadır.
Düşmanlar, İsrail rejiminin özgür, rahat, güvenli ve her
türlü tehlikeden uzak olması için Filistin halkını tecrit etmek istiyor.
Ne yazık ki bazı Arap ülkeleri gerilimin tırmanmasını
engelleme bahanesiyle İran'ın İsrail’e yanıt vermesini engellemeye çalıştı.
Bölgenin istikrarı için Gazze'ye yönelik saldırıların durdurulması
ve kuşatmanın kaldırılmasından başka bir çözüm yok.
İranlı kardeşlerimizi İsrail’e yanıt vermekten caydırmak
için Amerika ve destekçileri tarafından birçok öneride bulunuldu. İran'ın
tepkisine karşı kapsamlı hazırlıklar yapılıyordu ve ABD bu çabaya öncülük
ediyordu. İran'ın tepkisine karşı bazı Arap ülkeleri Avrupa ülkeleriyle aynı
doğrultuda hareket etti. Arap ülkelerinin İsrail düşmanına sahip çıkması
talihsiz bir durumdur ve bu eylem Filistin halkına karşı bir suçtur.
İran'ın tepkisine karşı koymak ve füzelerini ve insansız
hava araçlarını engellemek amacıyla Amerikan kuvvetleri, İsrail düşmanı için 7
güvenlik kemeri ve katmanı inşa etti. İran'ın tepkisi hız, nicelik ve nitelik
açısından çok güçlüydü. “Gerçek Vaat” Operasyonu, İsrail düşmanına yanıt verme konusunda
yeni bir denklem yarattı.
İsrail düşmanı yıllardır Arap ve İslam ülkelerine saldırmaya
alıştı ama bu saldırılara hiçbir zaman bir yanıt almadı ve en fazla Birleşmiş Milletlere
şikâyette bulunuldu.
İran'ın tepkisi, düşmanla çatışmanın kurallarını öyle bir
belirledi ki, bir daha saldırırsa buna kararlı bir şekilde karşılık
verilecektir.
Son iki haftadır Hizbullah cephesi bariz bir şekilde artan
çatışmalara maruz kaldı ve bu saldırıların düşman üzerindeki etkisi artıyor.
“Gerçek Vaat” operasyonuna katılan Irak cephesinin direnişi
de sürüyor.
Yemen, Kızıldeniz'den Hint Okyanusu'na kadar iki haftada
14'ten fazla operasyon düzenledi.
Bu 14 operasyon 36 balistik füze, seyir füzesi ve İHA ile
gerçekleştirildi.
Amerikalılara, İngilizlere ve diğerlerine, Gazze'ye destek
operasyonlarımızı kimsenin durduramayacağını kesin bir şekilde ilan ediyoruz.
Düşman yenilgiyi ve büyük ekonomik kayıpları kabul etti.
İsrail gemilerinin ve ilgili gemilerin kuşatma altına
alınması sonucunda İsrail'in kayıpları artmaya devam ediyor.
Amerika, İngiltere ve bu işe karışan ülkeler de bu olaya
karıştı ve zarar gördü ve sigorta miktarları ve fiyatları arttı.
Herkesin yararına olacak tek çözüm Gazze'ye yönelik
saldırının durdurulması, kuşatmanın kaldırılması ve acil gıda ve ilaç
sağlanmasıdır.’